Şarkıcılar ve oyuncular gibi sanatçılar da menajerlerle çalışmaya başladı. Nazlı Keçili, sektörün yükselen mesleği haline gelen sanatçı menajerliğinin dünyada ve ülkemizdeki durumunu yazdı.
Sanat piyasası dünya çapında her geçen gün büyümeye devam ederken sanatçıları temsil etmek de rekabetçi bir meslek haline gelmeye başladı. Sanat danışmanları, görsel sanatlar alanında üretim yapan sanatçıları temsil etme işinin, müzisyenleri ve oyuncuları temsil etmekle yarışacak kadar büyük bir iş haline geldiğini söylüyor. Sanatçı menajerliği galerilerin sanatçılara sunabildiği imkanların sınırlarını oldukça genişletebilen bir alan. Günümüzde bir mega galeri, hepsi çok farklı ihtiyaçlara sahip 100 sanatçıyı temsil edebiliyor. Bazı orta ölçekli galerilerin listelerinde ise her biri maksimum ticari, küratöryel ve kişisel ilgi arayan 30 ila 50 sanatçı bulunuyor. Bu ihtiyaçların her birini karşılayabilmek için bir galerinin onlarca eleman tutması gerekiyor ve bu kesinlikle sürdürülebilir bir çözüm yolu değil. Üstelik sanatçıların ihtiyaçları da neredeyse pop starların istekleriyle yarışır bir hale geldi. Menajerler, sanatçı ağlarını genişletebilen ve galerilerin ötesinde hem ticari hem de küratöryel fırsatları bulabilen sanat profesyonelleri olarak sektörün önemli bir açığını da kapatıyor.
Sanatçı temsilcisi ya da menajeri orta veya büyük ölçekli bir sanatçının tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek profesyonellikte hareket eden kişidir. Sanatçının galeri anlaşmaları, komisyon bedellerinin iyileştirilmesi, konuk sanatçı fırsatlarının değerlendirilmesinden tutun da sanatçının atölyesinin lokasyonunu belirleme, sözleşme müzakereleri yapma gibi her türlü işten sorumludur.
Bir galerinin temsilinden bağımsız olarak menajer ile çalışma yöntemi elbette yeni bir yaklaşım değil. Bunu daha önce yapan ve faydasını fazlasıyla gören çok önemli sanatçılar var. Örneğin Andy Warhol’un 25 yıldan uzun bir süre temsilciliğini yapan Fred Hughes veya Damien Hirst’ün bugünlere gelmesinde çok büyük katkısı olan rahmetli Frank Dunphy gibi isimler bu yepyeni kariyer alanının en önemli temsilcileridir. Sanatçılar için kariyer seçenekleri gerçekten çok geniş bir hale geldi. Temsilciler için düşünecek ve yönetecek daha çok şey var. Bugün mesleğin öncüleri ve yürütücüleri arasında sektörden bilinen isimler karşımıza çıkıyor. Özel sanat tüccarı Andrea Crane, Gagosian’dan ayrıldıktan sonra 2013’ten beri Cecily Brown ile birlikte çalışıyor. Andrea Glimcher ise Pat Steir ve Will Ryman gibi sanatçıların menajerliğini yapıyor.
Allan Schwartzman, Rauschenberg Vakfı da dahil olmak üzere sanatçılara danışmanlık yapıyor. Yedi sanatçı topluluğuna, altı büyük sanatçıya ve gelişmekte olan altı sanatçıya danışmanlık yapan Schwartzman’a göre bu meslek, sektörün en büyük büyüme alanı ve pazar büyüdükçe, en büyük galerilerden bazıları, eski planlama gibi konulardan ziyade işlevsel faaliyetlere daha fazla odaklanmaya başladı. Mesleğin popülerleşmesinde etkili olan bir diğer unsur da artık sanatçıların daha bağımsız hareket etme istekleri. Galeri temsiliyeti gibi büyük bir ekibin küçük bir parçası olmaktansa kendi çalıştığı kişiler ile bağımsız olarak ilerlemek sanatçıların en büyük hedefi haline geldi. Özellikle büyük müzelerin kalıcı koleksiyonlarına girme konusunda menajerler çok daha aktif çalışarak sanatçının önemli karlar elde etmesine katkı sağlıyor. Sanat piyasasının geleneksel kalıpları da böylece bir bir yıkılmaya başlıyor. Galeriler artık resmin tamamı gibi görünmekten çıktı. Dünyada daha ziyade yapbozun bir parçası olarak görülüyorlar. Türkiye’den de bu alanda adım atan ve çok değerli işlerin içinde yer alan bir sanatçı örneği vermek gerekirse Refik Anadol tartışmasız başı çeker. Bir temsilci ajansıyla çalışan Anadol’un işleri geleneksel sanat kalıplarının dışında oldukça güncel formatlı eserler. Dolayısıyla bu işlerin temsiliyeti de geleneksel yöntemlerle yapılmıyor. Milano’daki Bulgari iş birliği ile gerçekleşen gösterisi de bunun en önemli örneklerinden biri.
Sanatçı menajerliği kavramı henüz ülkemizde layıkıyla oturmuş ve popüler bir iş kolu değil. Fakat yeni yetişen sanatçılar dünyadaki gelişmeleri çok iyi takip ederek global sanat dünyasında yerlerini almaya çok istekliler. Bütün bu gelişmeleri iyi takip eden, piyasayı iyi analiz edenler bir noktada globalleşmeyi başaracak.
Bir sanatçının 360 derece temsiliyetini yapabilmek de yavaş yavaş bu sektörün en aranan mesleklerinden biri haline geliyor. Sanat yönetimi konusunu yalnızca galericilik olarak görmeyen ve bu alana yönelenler uzun vadede sektörün kazananı olacaklar gibi gözüküyor.