20. yüzyılın en büyük sanatçılarından biri olan Pablo Picasso’yu öncülük ettiği Kübizm sanat akımıyla, tarihe damgasını vurmuş sanat eserleriyle yakından tanıyoruz. Hayattayken eserlerinin öneminin bilinmesiyle sanatın ne kadar etkili bir araç olduğunu kanıtlıyor. Sadece usta bir ressam değil, aynı zamanda bir heykeltıraş, seramik sanatçısı, gravür sanatçısı ve yazar olan Picasso savaşa tuvaline yansıttıkları ile direnerek bir ikon haline geliyor. Pablo Picasso hakkında; en çok bilinen eserlerinin sıra dışı hikayeleri, aşk hayatı ve sanatı hakkında bilinmeyenleri derledik.
“Bir sanatçının eserlerini bilmek yeterli değil. Bir de onları ne zaman, niçin, nasıl ve hangi şartlar altında yaptığını bilmeli. ”
Pablo Picasso
Picasso’nun tam ismi 23 kelimeden oluşur.
Picasso ilk resmini 9 yaşında tamamlamıştır.
Babası bir sanatçı olan Picasso sanatı yedi yaşındayken öğrenmeye başladı. 1890’da, dokuz yaşında Picasso ilk resmini ‘Le Picador’u resmetti. İlk büyük resmini ise, 1896’da 15 yaşında ‘La Premiér Communion’ adlı akademik bir tabloyla tamamladı. İlk sergisini 13 yaşında bir şemsiye dükkânının arkasında sergiledi.
Aşk hayatı her zaman gündemde olmuştur.
Picasso’nun bilinen eşleri ve sevgilileri kadar bilinmeyenlerinin sayısınında oldukça fazla olduğu söylenir. Birlikte olduğu çoğu kadını resmetmiştir. İçlerinde en ünlü olanı ise Dora Maar olarak bilinir. Picasso, “Hayattaki en canlandırıcı aşktır” derdi. Ve aşık olmaktan hiç vazgeçmedi.
Mona Lisa’nın çalınmasından sorumlu tutuldu.
1911’de Mona Lisa, Louvre müzesinden ünlü bir şekilde çalınmıştı. Picasso’nun arkadaşlarından şair Guillaume Apollinaire sorgulama için getirildi ve Picasso’yu suç ortağı olarak suçladı. Bazı sorgulamalardan sonra polis, Picasso’nun hırsızlıkla ilgisi olmadığını fark etti ve her ikisinide serbest bıraktı. İki yıl sonra, portre müzeden eski bir görevlinin evinde bulundu ve Louvre’a geri döndü.
Ünlü eseri “Guernica” sadece 3 haftada tamamlanmıştır.
Guernica, Haziran 1937’de Pablo Picasso’nun Paris’teki evinde tamamlanan tuval üzerine duvar resmi bir yağlı boyadır. Yaklaşık 3,5 metre yüksekliği ve 7,8 metre genişliği ile dikkat çekici büyüklüktedir. Siyah-beyaz boyamalarla İspanya’da yaşanan iç savaş sırasında İspanya’nın kuzeyindeki bir köy olan Guernica’nın bombalanmasından sonra yaratılmıştır. Boyamalar savaşın dehşetini yansıtmaktadır. Günümüzde Guernica tablosu en büyük savaş karşıtı resim olarak kabul edilir.
Alman General Guernica’yı işaret ederek, Picasso’ya “Bunu siz mi yaptınız?” diye sorar. Picasso “Hayır, siz yaptınınız!” der. Sanatın sadece görsel hazlar için değil, toplumsal olaylara bir bakış açısı olduğunun en büyük kanıtlarındandır. Resimdeki insan ve hayvan figürleri acı, hüzün ve savaşa karşı duyulan nefreti yansıtmaktadır.
Giydiği çizgili gömlek sıradan bir kıyafet değildi.
Picasso’nun neredeyse her fotoğrafında gördüğümüz o enine çizgili ikonik gömleği, 1858’de Brittany’deki Fransız denizciler için resmi üniforma haline gelen Breton çizgili bir gömlekten ibaretti. 21 yatay şerite sahip gömlek, Napolyon’un zaferlerinin her birini temsil ediyor ve vücut boyunca uzanan şeritler, denizcilerin uzaktan daha kolay tespit edilmesini sağlıyordu.
Picasso’nun bir sandalyede mavi ve beyaz çizgili denizci gömleği giymiş hüzünlü bir adamı resmettiği “Le Marin” (Denizci) de bulunuyor.
Picasso,Louvre’da çalışmalarını hayattayken sergileme şansı bulan ilk sanatçı ünvanına sahiptir.
1971’deki sergisi 90. yaş gününü onurlandırmıştır. Bu sergiyle Picasso, Paris’teki Louvre Müzesi Büyük Galerisi’nde 90. yılını kutlayan özel bir onur sergisi alan ilk sanatçı olmuştur.
Picasso, Cezanne’ı kendi resminin babası olarak nitelendirir.
Cézanne’ın doğayı temel formlara göre yeniden yapma ısrarı, Picasso’nun o zamanki ilgisi için önemliydi. Cézanne’ın çalışmasında Picasso, sanatçının tekil vizyonunu ifade eden uyumlu bir yüzeye ulaşmak için doğanın temelini nasıl aktarılacağına dair bir model buldu. 1907’den itibaren Picasso, Cézanne’ın tekniklerini diğer sanatçı Georges Braque ile birlikte denemeye başladı. Cézanne, bu işbirliği döneminde iki sanatçı için sürekli bir mihenk taşıydı ve sonunda 1909’a kadar Kübizm’in icat edilmesiyle sonuçlandı. Picasso’nun önümüzdeki yirmi yıldaki stilistik evrimi boyunca Cézanne’ın sanatından ödünç almaya ve yeniden yorumlamaya devam etti.
Georges Braque ile kübizmin temellerini atmış sayılmaktadır. 1907’den 1914’e kadar kübist olarak adlandırılan tarzda tablolar yaptı. Kübist tabloların genel özelliği, geometri ve geometrik şekillerin kullanılmasıdır. Picasso, şekilleri yanal yüzeylerine bölüştürüp her birini iki boyutlu yüzeyde göstermeye çalışır. Yine bu nedenden portrelerindeki insanların hem profili hem de önden görünüşü görülmektedir.
Picasso tanınan en üretken sanatçıdır.
Guiness Rekorlar Kitabı’na göre, toplam 100,000 baskı, 34,000 kitap resmi ve 300 heykel ve birçok seramik ve çizim üretmiştir. Picasso’nun tabloları diğer sanatçılardan daha fazla çalınmıştır ve bugüne kadar neredeyse 1.000’den fazla eser kayıptır.
Picasso arkasında vasiyetname bırakmamıştır, bu yüzden Fransa eyaletine emlak vergisi sanat eserleri ile ödenmiştir. Bu parçaların çoğu Paris’teki Musée Picasso’nun çekirdek koleksiyonundadır.
Paris’teki Musée Picasso, Picasso’nun yapıtlarına ev sahipliği yapan ilk müze olmuştur.
Hazırlayan: Begüm Boztaş