Ünlü ressam Francisco Goya’nın akademiye girmek için bulduğu ilginç yolu biliyor musunuz?
Romantizm akımının önde gelen isimlerinden İspanyol ressam Goya, 1746 yılında İspanya’nın Fuendetodos kasabasında dünyaya geldi. 82 yıllık ömrünü sanata adadı ve Picasso, Manet, Bacon gibi sanatçılara ilham olan eserler üretti. Çocuklarını Yiyen Satürn ve Çıplak Maya gibi sanat tarihine damgasını vurmuş ikonik eserler üretti.
Goya’nın akademiye girme hikayesi ise kariyerini şekillendiren insanlar için sıklıkla kullanılan eski bir sözü akıllara getiriyor. “Ne bildiğin değil kimi tanıdığın önemlidir.” Francisco Goya gibi oldukça yetenekli bir ressamın kariyer basamaklarını tırmanırken hem ne bildiği hem de kimi tanıdığı oldukça etkili olmuş.
Goya, 1763 ve 1766’da Madrid’deki San Fernando Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydolmak için başvuru yaptı. Her iki başvurusu da reddedildi. Bu girişimlerin ardından Goya, tekniğini geliştirmek için 1770’de İtalya’ya gitti. 1771’de Madrid’e döndükten sonra, Kraliyet Akademisi’nde kurul üyesi olan sanatçı Francisco Bayeu ile arkadaş oldu ve çalıştı. 1773’te Goya, Bayeu’nun kız kardeşi Josefa ile evlendi. Kurduğu bu ilişkiler, Goya’nın bir sanatçı olarak yükselen başarısına ek olarak, nihayet 1780’de San Fernando Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’ne kabul edilmesini sağladı. Beş yıl sonra, akademi onu resim müdür yardımcısı olarak atadı ve 1786’da kraliyet ressamı olarak atandı.