Chanel’in kreatif direktörü, ünlü modacı Karl Lagerfeld, yaşayan ‘en yaratıcı modacılar’ arasında yer alan Lagerfeld, 85 yaşında hayata gözlerini yumdu.
İş adamı Otto Lagerfeld ve Elisabeth Bahlmann’ın oğlu olarak Almanya’da doğan Karl Lagerfeld lüks bir hayatın tam da göbeğinde büyüdü. Çizim ve tarih odaklı eğitim veren Paris’teki Lycée Montaigne’den mezun oldu.
Sektöre başlangıcı da hızlı gerçekleşti. 1955 yılında Pierre Balmain‘in asistanı olarak işe başladı. Burada 3 yıl çalıştıktan sonra, Maison Jean Patou‘ya geçti ve ardından Chloé, Tiziano ve 1965’ten ölümüne dek sürecek Fendi yaratıcı yönetmenliğine geçti. Doğru, Chanel‘i küllerinden bir Anka kuşu gibi diriltmesiyle bu markanın ismi olarak bilinse de Karl Lagerfeld 50 yılı aşkın süredir Fendi‘nin başındaki isimdir. Chanel’i 1983’te devraldığında çevresinden “Chanel ölü, demode bir marka, bu işe bulaşma, başına bela alırsın” gibi yorumlar duyuyordu. İşte Karl Lagerfeld’e Chanel’i devralma motivasyonunu veren sözler bunlar oldu.
Chanel, Coco’nun ölümünden bir süre sonra kimsenin ilgisini çekmeyen, önemini yitirmiş bir markaydı. Lagerfeld işleri ele aldığında klasik Chanel tarzına fresh ve güncel dokunuşlar kattı, toplumsal olayları da işlediği ilginç podyum gösterilerine en ünlü modelleri dahil etti ve ölü bir markaya yeniden hayat vermeyi başardı.
Chanel’de göreve başladıktan 1 yıl sonra kendi markası Karl Lagerfeld‘i kurdu. Bu marka başlığıyla H&M‘e 2004 yılında sınırlı sayıda tasarım hazırlayarak özel bir koleksiyon yaptı. Bu işbirliği lüks ve orta segment marka işbirliklerinde önemli bir adımdı. H&M ve işbirlikleri başta olmak üzere, bir çok orta segment marka, günümüzde lüks gruplarla ortaklığı devam ettiriyor. Karl Lagerfeld, kendi adını taşıyan markayla, modadan kazandığını yine modaya yatırdı ve perakende alanına geçen ilk designerlardan biri ünvanını aldı.
Karl Lagerfeld başarılı bir moda tasarımcısıydı. Ancak vizyonunu bununla sınırlı tutmadı. Çalışıtığı markalara reklam filmleri, fotoğraf çekimleri hazırlayarak reklam kampanyalarını da hakimiyeti altına aldı. Yaratıcı alanın her yerinde başarılı bir isimdi Kaiser Karl.
Almanca, Fransızca, İtalyanca ve İngilizce bilen Lagerfeld’in özgün tarzı da herkesçe biliniyordu. Hiç çıkarmadığı güneş gözlükleri ve arkadan topladığı beyaz saçlarıyla başlı başına bir ikondu. Aslında Lagerfeld bu imaj üzerine de çalışmıştı. Saçlarını talk pudrası yardımıyla beyaz gösteriyordu, yıllar geçtikçe insanların saçlarındaki beyazlamayı farketmemesi ve yaşlanmaya başladığı algısını kırmak için bunu yaptığını söylüyordu.
Karl Lagerfeld’in ünü dünyaya ulaşmış kedisi Choupette‘i ise biliyorsunuz. Choupette’in milyonlarca hayranı var, reklam kampanyalarında rol alıyor ve kendi sosyal medya hesabı var. Yıllık kazancı 18.4 milyon TL’yi bulan bu şanslı ve güzel kediyi, Karl Lagerfeld’in ölümünden sonra kimin sahipleneceği bizim için ayrı bir merak konusu.