O kadar ilginç ve o kadar anlaşılmaz bir tavırdaki insanlarımız bence tarifi mümkün değil. Nasıl böyle insanlar olabiliyoruz? Nasıl bu korona denen illeti kovmak değil çekmek için elimizden geleni yapıyoruz. Nasıl Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Sağlık Bakanımız ve tüm doktorlarımız maske takın diyorlar. Biz de nasıl bu işin takmayalım yolunu seçiyoruz nasıl nasıl oluyor bunları izah etmek mümkün değil.
Yıllar evvel bir sürü hastalıklar geçiren bu dünyada emin olun ki özellikle bizim jenerasyonumuz ve bizden evvelki jenerasyon kendilerinin ve evlatlarının sağlığı için tüm hastalıklarda dikkatli davranmışlardır. Hatırlarsanız bir tarihte AIDS fırtınası esiyordu bütün dünyada. Ve çok dikkat etmek lazımdı çünkü hastalık öldürüyordu. Bu felsefeyle özellikle Karadeniz’e oradaki komşumuz Rusya’dan çalışmak için veya gezmek için intikal eden güzel hanımlar vardı. Ve Karadenizli beyefendiler de o güzel hanımlarla ilişki kurarlardı. O beyefendilere ise birçok kez ihtar ediliyordu. Kardeşim dikkat edin ‘’AIDS VAR.’’ Peki, o kardeşlerin cevabı ne olurdu tahmin edin? ’’Bana bir şey olmaz.’’ Kime ne olup ne olmadığını o tarihlerde ne devlet ne biz biliyoruz. Rakamlar belki devletin elinde vardır. Fakat halka bunu söylemiyor da olabilirler.
Bugün televizyonda muhalefet lideri Sn. Kılıçdaroğlu’nun bir fırsat bulup yine de hükümete çatması çaresini bulduğunu zannettiği mesajların içerisinde Sağlık Bakanımızın doğru rakamlar vermediğini ifade ettiler. Şimdi bakın, doğru rakam niye verilmez? Doğru rakamın verilmemesinin tek bir sebebi olabilir o da turizm açısından dünya ülkelerine karşı Türkiye’de çok hastalık var imajı olmaması için. Böyle bir sıkıntımız var mı? Katiyetle yok şuanda. Çünkü dünya liderleri hastalığı geçirmemekle ilgili yarış yapmıyor hastalığı geçirmekle ilgili adeta yarış ediyorlar birbirleriyle. Bakın çok ilginç, Türkiye’nin muhalefet lideri hatalı da olsa milli menfaatlerimiz itibarıyla kamufle etmemiz gereken hiçbir şeyi kamufle etmedikleri gibi tam aksine üstüne giderek, yabancı gazetelere, dergilere bu beyanatları vererek türlü ülke zararına türlü mesajları yayınlamakta muhteşem başarılılar. Yalnız netice ne biliyor musunuz? Kimse hayatının sonuna kadar bu dünyada kalmamış. Bir gün geliyor ister meşhur olun ister siyasi olun hak sizi de buluyor ve bu dünyadan çekip gidiyorsunuz. Arkanıza şöyle bir baktığınız zaman hep iyi şeyler bırakmalısınız. İster muhalefet olun ister bir zamanlar iktidarken muhalefet olun ister şimdi muhalefet olun ister hep muhalefet olun. Siz, siz olun Türkiye’nin aleyhine tecelli edecek hiçbir mesajı, bilgiyi başka ülkelere vermemeye gayret edin!
Bakın, ben 50 sene süresiyle 50 sene az değil Türkiye’deki bütün ünlü ve siyasi liderlere hizmet etmiş bir kardeşiniz olarak hep şunu gördüm onlardan. Muhalefet liderleri de olsa iktidar liderleri de olsa hiçbir zaman ülke menfaatlerine halel gelecek şekilde bir söz söylememeye gayret ederlerdi. Bugün tam aksine ana muhalefet de diğer muhalefet de çıldırmış gibi. Saldırıp saldırıp devleti yani iktidarı yıkmak için iktidarın başarısız olduğunu anlatmak için her çareye başvuruyorlar. Bizde delikanlılıkta bir racon vardır ‘’Belden aşağıya vurmayın, belden aşağıya vurmayın beyler, belden aşağıya vurmayın! O belden aşağıya vurduğunuz bütün her şey Türkiye’yi iktidarsız yapar! Yapmayın! Yanlış yapmayın!
İyi haftalar.
M.Nail KEÇİLİ