Pop art akımınının yaratıcısı Andy Warhol’un, mayıs ayında Christie’s tarafından müzayedeye çıkarılacak olan ‘Marlyn’ adlı eserinin rekor kırması bekleniyor. Nazlı Keçili, Warhol ve eserinin niye bu kadar popüler olduğunu yazdı.
Andy Warhol, tartışmasız 21. yüzyılın en çok konuşulan sanatçılarından biri. Üstelik hem yaşadığı dönemde hem öldükten sonra gündemden asla düşmedi. Pop art akımının yaratıcısı bu ünlü sanatçı bugün hala eserleriyle rekorlara imza atıyor. Mayıs ayında Christie’s’de gerçekleşecek olan müzayedede, Marlyn Monroe eseri ile 200 milyon dolar hedefine ulaşırsa, satış Warhol’un 1963 tarihli ‘Silver Car Crash’ (Çifte Felaket) tablosunun 2013’te kırılan 105.4 milyon dolarlık mevcut rekorunu neredeyse iki katına çıkarabilir. Warhol, bu özel ‘Marilyn’ serisinde Monroe’nun beş serigrafisini yaptı. Her birine kırmızı, turuncu, mavi, adaçayı mavisi ve turkuaz gibi farklı bir arka plan verdi. Bir performans sanatçısı olan Dorothy Podber, 1964’te Warhol’un stüdyosunda bir duvara yığılmış halde görüp fotoğraflarını çekip çekemeyeceğini sormasının ardından silahını çıkararak Warhol’un Fabrika olarak bilinen stüdyosunda bir dizi Marilyn eserine ateş etti.
Peki ölümünden sonra bile modacıların, sanatçıların, şarkıcıların, oyuncuların hala ilham aldıkları Andy Warhol, nasıl bu kadar popüler oldu? 1960’larda Campbell çorbası ve Coca-Cola gibi markaları alıp bunların resimlerini bir ipek baskısı tekniğiyle çoğaltmasıyla tanındı. Stüdyosunda Marilyn Monroe ve Elvis gibi film yıldızları ve ünlü kişilerin portrelerini yapıp bunları sürekli tekrarlayarak bir stil yarattı. Warhol’un eserleri zamanın Amerikan kültürü olan ünlüler ve tüketim toplumunun kültürünü yansıtıyordu. Adı üstünde popüler kültürün en meşhur en konuşulan isimleriyle çalışıp hep gündeme gelen işler yaptı. Tabii bu kadar popüler kültürün içinde olmasının ilk sebebi reklam sektöründen gelmeseydi. 1950’lerde Glamour Magazine için ayakkabı resimledi ve Tiffany and Co., Vogue ve RCA Records gibi kurumsal müşteriler için serbest çalışmalar yaptı. İlan tasarımlarından vitrin düzenlemelerine, plak kapaklarına birçok ticari alanda çalışmaları olan sanatçının tüketim sektörünü ve popüler kültürü iyi tanımasında, geldiği reklam dünyasının rolü büyük…
Warhol çektiği kısa filmlerle de oldukça ses getirdi. Ödüller aldı. Bağımsız Film Ödülü bunlardan biriydi. Ayrıca ‘Empire’ ve ‘Sleep’ isimli iki deneysel uzun film çekmişti. Bu filmlerden ‘Empire’, 8 saat süren ve yapımı, Empire State Binası’nın karşısına konulmuş bir kameranın 8 saat boyunca sabit bir noktada çalıştırılmasıyla gerçekleşmişti. ‘Sleep’in konsepti de benzer bir çalışmaydı. Uyuyan birinin 6 saatlik uykusunu görüntülüyordu. 1966’da yaptığı ‘Chelsea Girl’ adlı filmi, ticari salonlarda gösterilen ilk underground film olarak tarihe geçti.
Warhol, yaptığı bir röportajda ‘Birisinin yazdığı kitabı okumaktansa, kendine iç çamaşır alışını seyretmeyi tercih ederim’ demişti. Aslında bugün performans sanatı diye adlandırdığımız çalışmaları Andy Warhol o gün her gün yapıyordu. Bir Warhol çılgınlığı her yeri sarmıştı, ünlülerin en sevdikleri arkadaşıydı, gençler ona hayrandı, cinselliği sıklıkla tartışılmaktaydı. 1968’de Warhol’a, radikal feminist bir grubun üyesi olan Valerie Solanas tarafından suikast girişiminde bulunuldu. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Warhol, göğsünden aldığı üç yara nedeniyle önce öldü sanıldı, kalp masajıyla hayata döndürüldü. Aylar sonra ayağa kalkabildi. O dönemden sonda da yaşadıklarını kağıda döktü ve Andy Warhol günlükleri olarak 1970 den öldüğü 1987’ye kadar yazdı. 4 ay boyunca New York Times best seller olarak kalan bu Andy Warhol Günlükleri kitabı bugün Netflix’te mini diz olarak seyredilebilir. Sanat dünyasında devrimci sanatçılardan biri olan Warhol sanata pop art akımını getirmekle kalmamış sanatçı kavramını, sanat tekniklerini değiştirmiş ve geliştirmiştir. “Bir gün herkes ünlü olacak” diyerek, hem sanata ‘ün’ kavramını getirmiş hem de bugünün sosyal medya dünyasını öngörmüş gerçekten de dahi sanatçılardan biridir.