27 ARALIK 2023—21 OCAK 2024 DİRİMART DOLAPDERE & PERA
Dirimart, Türk sanat tarihinin önde gelen isimlerinden tutkulu bir sanatçı, coşku dolu bir şair ve vizyoner bir sanat eğitimcisi olan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Sonsuz Yankı başlıklı sergisini gururla sunar. Dirimart Dolapdere ve Pera’da üç ayrı mekânda izleyiciyle buluşan sergi, Eyüboğlu’nun ürettiği her bir eserine sinmiş ölümsüz enerjisinin kalıcı evrenine bir bakış sunuyor.
Usta bir hikâye anlatıcısı olan Eyüboğlu’nun eserleri, duyguların en katıksız ve ilksel haliyle yoğrulmuştur; sanatsal pratiğinde kullanıp benimsediği birbirinden farklı mecra ve üslup ise ruhundaki deneyciliğin bir yansımasıdır. Sanatçının insan deneyiminin derinlerine kök salmış temaları konu alan eserleri, kültürel sembolizmi ve sıradan insanların yaşamlarını keşfe çıkarken, günümüzde hâlâ geçerli olan
bir sanat anlayışıyla bağlantılar kurar. Bu bakımdan, eserleri bize çağdaşlığın kendi zamansal bağlamını nasıl aştığını, kuşaklar arasında nasıl iletişim kurabildiğini ve zamana meydan okuyan evrensel duyguları nasıl çağrıştırabildiğini hatırlatır.
Sergide yer alan seçki, Eyüboğlu’nun kariyerinin –sanatçı kişiliğinin oluşmaya başladığı ilk yıllarından geleneksel motiflerle modernist etkileri uyumlu bir biçimde harmanladığı eserlerine ve daha sonraki soyut ve deneysel dönemine kadar– çeşitli uğraklarının panoramik bir manzarasını sunmanın yanı sıra, sanatçının büyük ölçekli eserlerini keşfetmek için benzersiz bir fırsat sunuyor. Sanatçının en bilinen başyapıtlarının yanı sıra daha önce gün yüzüne çıkmamış eserlerine de yer vererek izleyicileri Eyüboğlu’nun farklı yaratımları arasında büyüleyici bir keşif yolculuğuna davet ediyor. Sanatçının duyguları ve hikâyeleri başyapıtlara dönüştüren bir sanat simyacısı olduğuna dikkat çekerek bizi dünyayı onun gözlerinden görmeye, yaratıcılığının halen atmaya devam eden kalbini dinlemeye çağırıyor.
Serginin Dirimart Pera binasının 4. katında konumlanan birinci kısmı, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun erken dönem üretimlerine odaklanıyor ve onun Akademi’deki eğitim süreci ile üslubundaki dönüşümleri belgeliyor. Seçki, Eyüboğlu’nun karakalem resimlerinden otoportrelerine, portrelerinden nülerine ve ödüllü mezuniyet eseri Hamam ile Kız Kaçırma gibi önemli eserlerine yer veriyor.
Serginin Dirimart Pera binasının –1. (eksi birinci) katında konumlanan ikinci kısmı ise Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun 1930’lar ve 1970’ler arasında ürettiği eserlerden oluşuyor. Sanatçının 1975 yılındaki vefatına kadar yatağının başucunda duran Yavuz Geliyor Yavuz eseriyle açılan ve son başyapıtı Mor Han’ı içeren seçki, Eyüboğlu’nun sanatsal gelişimine ve farklı dönemlerde tekrarlarla ele aldığı temalara tanıklık etmeyi mümkün kılıyor. Seçki, ayrıca, 1950’lere, Eyüboğlu’nun modernist etkileri geleneksel Türk motiflerle harmanladığı dönem ile 1960’ların başından itibaren renk ve doku üzerine giriştiği deneysel çalışmalarına yoğunlaşıyor. Eyüboğlu’nun zamansız mitler gibi olan bu eserleri, coğrafi sınırları aşarak farklı kültürlerde kendilerine yeni kimlikler ediniyorlar. Sanatına kültürel kodların imgelemini katan sanatçının, anayurdunun kültürel mozaiğiyle de derin bir bağlantı içerisinde bulunuyorlar.
Serginin Dirimart Dolapdere’de gerçekleşen üçüncü ve son kısmı, Eyüboğlu’nun 1950’ler ve 70’ler arasındaki üretimlerine yer verirken onun sanatsal ifadesinin doruğa çıktığı büyük ölçekli eserlerindeki ustalığı tanıklık etmek için de eşsiz bir fırsat sunuyor. Bu seçki, sanatçının Ebabil Kuşu, Kuşlu Çocuk, Karagöz’ün Gemisi ve Mavi Gezi Balığı gibi devasa yapıtlarına ayrılıyor. Ayrı bir bölümde sanatçının Babatomi ve Öpücük serilerinden eserler de içeren seçki, Eyüboğlu’nun kariyerinin birbirinden farklı yönlerine kapsamlı bir bakış sunuyor.
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun sanat yolculuğunun zamansız koridorlarından gezinmeye sıcak bir davet olan Sonsuz Yankı, Dirimart Dolapdere ve Pera’da 21 Ocak 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Bedri Rahmi Eyüboğlu (d. 1911, Görele; ö. 1975, İstanbul) profesyonel sanat yolculuğuna 1929’da Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydolarak başladı. Bu süreçte Nazmi Ziya Güran ve İbrahim Çallı atölyelerinde eğitimler aldı.
1931 yılında ağabeyi Sabahattin Eyüboğlu’nun bursuyla Fransa’nın Dijon ve Lyon şehirlerine gitti. Bu dönemde Paul Gauguin ve El Greco gibi ünlü ressamların eserlerini müzelerde titizlikle kopyalayarak çalışmalarını sürdürdü. 1932 yılında, Paris’te, André Lhote’un atölyesinde çalışırken daha sonra hayat arkadaşı olacak ve Eren adını alacak sanatçı Ernestine Letoni ile tanıştı. 1934’te d Grubu’nun dördüncü sergisine katıldı ve final sergilerine kadar grubun bir üyesi olarak kaldı. Aynı zamanda şiir yazan ve şiirleri edebiyat dergilerinde yayımlanan Eyüboğlu, 1935’te gazete ve dergilere makaleler yazmaya başladı. Aynı yıl, Eren Eyüboğlu’nun girişimiyle Romanya’da ilk kişisel sergisini açtı. 1937’de, Güzel Sanatlar Akademisi’nde, Léopold Lévy’nin asistanı oldu. Türkiye içi seyahatleri Edirne (1938), Çorum (1942) ve İskilip’teki görevleri içeriyordu. Eyüboğlu bu dönemde Anadolu’ya özgü temalarla eserler üretti ve daha sonra duvar resimlerine geçti. 1941’de Yaradan’a Mektuplar adlı ilk şiir kitabını yayımladı. 1943’te Ortaköy Lido Yüzme Havuzu için ilk duvar resimlerini yaptı. Eyüboğlu, sanatsal gelişimi devam ederken 1950’lerde geleneksel Türk motiflerini modernist etkilerle birleştirmeye başladı. 1958 Brüksel Dünya Fuarı’nda 227 metrekarelik ve 1959’da NATO genel merkezi için 50 metrekarelik mozaik paneller üretti. Devlet Resim ve Heykel Sergileri’nde kazandığı ödüllerin yanı sıra 1958 Brüksel Dünya Fuarı’nda Büyük Ödül ve São Paulo Bienali’nde Altın Madalya almaya hak kazandı. Eyüboğlu, 1960’lı yıllarda, soyut ve deneysel bir üslup benimseyerek malzeme denemeleri yoluyla renk ve dokuların cazibesine odaklandı. 1961 yılında Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nde misafir öğretim görevlisi olarak ders vermeye başladı. Bu dönemde zengin renklere sahip soyut formlara yöneldi. Sanatına başka bir boyut katarak görülmeyen ve bilinmeyen renkleri bulmaya
çalıştı; eserlerinde kum, tutkal, talaş ve buruşuk Japon kâğıdı gibi farklı malzemeler kullandı. Sanatçının eserleri, aralarında MoMA (Modern Sanatlar Müzesi), New York; İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul; İstanbul Modern Sanat Müzesi, İstanbul ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara olmak üzere pek çok müze ve koleksiyonda yer almaktadır.