HADİ BAKALIM
Hayat ilginç, yıllar önce üvey babamın fabrikası Atlı Zincir’de çalışırken kendi işimi yapmaya karar verdim ve 1970 yılında fabrikadan ayrılarak CEN Ajans’ın kuruluşunu üç ortak ile birlikte gerçekleştirdim. Cumhur, Ertuğrul, Nail CEN isminin oluşması böylelikle oldu. Üvey babam “Fabrikadan ayrılıyorsun nasılsa 6 y sonra yine dönersin” demişti. Ben 6 ay sonra dönmedim. CEN Ajans Türkiye’nin en büyük iletişim sektörü oldu. Yirmi sekiz hizmet kuruluşuyla yıllarca Türk iş dünyasına yardım etmenin yanı sıra hizmetleri dünya ülkelerine de taştı. Bu dönemde ilginç bir gelişmeydi belki. İşçi sendikalarının işveren fabrikalarına saldırmaları, yıkıp dökmeleri döneminde işçi babası olarak anılan üvey babam Ertuğrul Soysal, hisselerini satarak küskün bir şekilde sanayi sektöründen ayrıldı. Neticede hayatının son dönemlerine kadar CEN Ajans grubunun danışmanlığını ve CENPA ihracat şirketimizin direktörü olarak keyifle çalışmıştı. Şimdi sıra bana geldi. Bir arkadaşımın azizliğiyle şu anda kaybettiğim www.mnailkecili.com web sitesine bağlı bloğum yerine kızımın sahibi oldu www.artkolik.net sitesinde yazılarıma devam etmeye çalışacağım. Sizlere seslendiğim bu ilk yazımda başta kızım Nazlı Keçili annesi Nilgün Keçili, babası ben ve Artkolik ailesine sağlık, mutluluk diliyorum.
Türkiye’de iletişim sektöründe büyük adımlar atılmasına destek olan CEN Ajans bugün ne yazık ki sadece bir tabela şirketi halinde birimizden birinin elinden tutmasını bekliyor. Ben yeniden iş dünyasına katılma hususunda büyük tecrübelere sahip olmuş bir kişi olarak çok iyi bakmıyorum. 50 seneden fazla günde minimum 18 saat çalışarak iş dünyasında aldığım itibarlı yerimi iki paralık insanlar yok edince Marmaris’teki yuvama çekildim. Hayvanlarımla yaşıyorum, onları insanlardan çok daha fazla seviyorum. Gerçek sevgiyi ne yazık ki onlarda buldum. Her gün defalarca Rabbime bana onlarla birlikte bu hayatımı burada yaşamamın devamını nasip etmesine dua ediyorum.
İnsanların mutlaka hayatları boyunca kendilerine vakit ayırarak özellikle sanata ve bilmediklerini öğrenmeye gayret etmeleri onlara seviyeli bir yaşam düzeyi sağlayacaktır. O kadar çok kıro gelip kıro giden insanımız var ki ve hatta onların bir kısmı da siyasetimizin, medya dünyamızın mensubu olarak faaliyet gösterme cesaretini buldukları için Türkiye bitmeyen bir mehter yürüyüşü içinde ne yazık ki. Bilmemek hiç ayıp değildir, ayıp olan öğrenmemektir. Türk Hava Yolları’nda uzun yıllar hosteslik yapmış ve daha sonra en üst seviyesine erişmiş bir hostes arkadaşım Marmaris’te beni ziyarete geldi. Her ziyaretinde olduğu gibi evdeki bütün beraber yaşadığım insanları da mutlu ederek ve bizi mutlu etmesinin dışında da büyük nezaketinden dolayı en ufak bir rahatsızlık vermeksizin kenarda köşede durarak bize neşe katıyordu. Ve kendisini evin içinde elinde bir kitapla dolaşırken gördüm. Kitap Osmanlı’da Adab-ı Muaşeret. Bu hanımefendi gerçek bir adabı muaşeret bilgilisi ve görgülüsü olarak aileden gelen hayatını devam ettirmiş ve gerçek bir Osmanlı Hanımefendisi. Buna rağmen yoğun uçuş tempoları arasında kendine de vakit ayırarak, beynindeki bilgileri tekâmül ettirmek için bu tür kitapları okuduğunu laf arasında bana söylemişti. İnsanların ifade ettiğim gibi bilmemesi hiç ayıp değildir. Ama para sahibi olan ailelerin gerçek bilgisiz mensupları ve gelinleri, antika meraklısı olup ne satın aldığını, ne resim aldığını, ne biblo veya heykel aldığını bilmeden danışman kisvesiyle insanlara da paralar verip onların sözüne inanmak durumunda kalarak dünya kadar paralar harcayıp bilmedikleri malları, evlerinin köşesine koyarak aralarında ‘’dedemden kaldı bunlar’’ gibi ifadelerini de kullanarak kendilerini saraylı göstermeleri gerçekten sinirimi bozuyor. Allah’tan Artkolik hepimizin imdadına yetişti ve tüm öğrenmek isteyen insanlar için gerçek bir deha zihniyetiyle, geziler, eğitim seminerleri ve derslerle toplumumuza hizmet vermektedir. Ben de bu sebeple bu büyük teşkilata tebriklerimi sevgilerimi, saygılarımı ifade etmek istiyorum bu vesileyle. Kızım Nazlı’ya da bana bu portalında yazılarımı koyma fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum.
Allah sağlık verdiği sürece ve inşallah Çarşamba günleri sizlere yazılarımı sunacağım.
Saygı ve sevgilerimle
M.Nail Keçili