”Ressam olmayacağım dedim,” dedim. “Yazar olacağım ben.”
Orhan Pamuk’un 2003 yılında yayımlanan İstanbul: Hatıralar ve Şehir adlı kitabı, İstanbul’un biyografisiyle yazarın otobiyografisinin iç içe geçerek anlatıldığı bir anı kitabıdır. Doğduğu günden 22 yaşına kadar ki anıları, düşünceleri ve çevresindikler üzerinden kendi hayat hikayesini anlatması bakımından otobiyografi, İstanbul’un tarihi olaylarını, insanlarını, sokaklarını ve en önemlisi İstanbul’da hayatı hüzün temasıyla özdeşleştirerek anlatmasıyla da biyografi özeliği taşıdığını söyleyebiliriz. Orhan Pamuk’un doğduğu günden itibaren İstanbul’un tarihiyle beraber ilerleyen akış, gazete haberleri, afişler ve fotoğraflarla destekleniyor. Doğduğu evle başlayan anlatı İstanbul sokaklarında son buluyor. Yazarın hafızası, şehrin geçmişinde gezinirken aynı zaman da İstanbul’u dışarıdan bakan gözlerden de görürüz.
Hafıza, hatırladıklarını anı olarak yansıtabilmek için bir mekana ihtiyaç duymaktadır, bu kitapta da bu mekan kavramı ev, sokak, semt ilişkisiyle beraber anlatılan İstanbul’dur.Şehrin hem yazarın kimliğinde hem de her bir köşesinde, fotoğraflarında ve insanlarında hakim olduğu ana tema ise hüzündür. Hüzün bir duygu olmanın ötesinde, Orhan Pamuk için İstanbul’u en güzel tanımlayan kelime oluyor. Bu hüzün duygusu çocukluğunda asla çalınmayan müze evdeki piyanolarla başlıyor. Kitabın her bölümünde bir hüzün imgesiyle karşılaşıyoruz ve tüm bu hüzün imgeleri Orhan Pamuk ile İstanbul şehrinin birleştiği nokta olarak karşımıza çıkıyor.
“Yaşım ilerledikçe, bütün İstanbul’un hem tevekkülle, hem de gururla sahiplendiği hüzün, benim ruhuma da böyle sızıyordu işte. Ama aynı hüzün müydü bu, yoksa şehrin hüznüne teslim olmamın “hüznü”müydü?”
Kitabı anlatan tüm satırların en büyük destekçisi de farklı fotoğrafçılardan alınan siyah-beyaz fotoğraflardır. Pamuk fotoğrafların asıl görevinin, bir duyguyu ortaya çıkarmak ve vurgulamak olduğunu söyler. O yüzden anlattıklarını gösteren siyah-beyaz fotoğrafları kullanarak, geçmişi tüm zenginliği ile doğru bir şekilde hatırlar. Orhan Pamuk’un, İstanbul: Hatıralar ve Şehir kitabı, İstanbul’un 50-70 yılları arasındaki önemli olaylarından gazete manşetlerine kadar detaylı bilgiyi içeren bir şehir kitabı olmakla beraber, Pamuk’un hatıraları üzerinden de İstanbul’a ışık tutuyor.
Kurmaca bir metin üzerinden Orhan Pamuk’un gençlik döneminden geleceğe bakarken aynı zamanda anlatının yazıldığı zamanda ki Orhan ile de geçmişe dönüyoruz. Geçmiş ile gelecek arasındaki ilişkiyi de kullanılan siyah beyaz fotoğraflar destekliyor. İki farklı zamanın da kesişim noktası; İstanbul şehri, sokakları, manzaraları ve hüznü oluyor. Şehir de Pamuk’un çocukluğu gibi bir karakter olarak kitapta yer alıyor. İstanbul’a gelen yabancı yazarların ve içindeki yazarların bakışlarıyla, Pamuk şehri hem bir yabancı gözüyle hem de kendi anıları üzerinden yaşayarak kaleme alıyor. Hüzün duygusu, İstanbul şehri ve Pamuk’un hatıraları döngüsel bir bütünlük sağlıyor ve şehri hüzünle bütünleştiriyor.
Yazar: Duygu ÖZDEMİR