bu haftaki konuğum sevgili @denizozdag , tanıdığıma memnun oldum, çok keyifli bir anket oldu. Kaleminden kendisi “Kendimi bildim bileli yeni yerler görmeyi, az bilinenleri su yüzüne çıkarmayı, yürümeyi ve yürürken düşünmeyi seviyorum. Kariyer yolculuğum kurumsal hayatta başlayıp sonrasında dijital içerik üreticiliğine evrildi. Böylece sevdiğim her şeye daha fazla vakit ayırabilirken yeni dünyalar da öğrenebileceğim bir işim oldu. Çeşitli markalara içerik üretimi yapıyorum, sürekli yazıyorum, okuyorum ve fotoğraflıyorum. Hepsi birbirine bağlı aslında ve bunu beni mutlu ediyor.
Keyifli okumalar, kitapsız kalmayın.
Röportaj: Nina Lodrik
En sevdiğin kitaplar?
Zor bir soru aslında. Dönem dönem değişmekle birlikte benim için yeri hep ayrı olan birkaç kitap var. Bu kitaplar okuduğum dönemlerde benim için birer milat olup, farklı dünyaları keşfetmemi sağladılar. Her biri ayrı bir kapıyı açmamı sağladıkları için listemin her daim en üst sıralarında yer alıyorlar. Halikarnas Balıkçısı-Mavi Sürgün, Herman Hesse-Siddharta, Orhan Pamuk-Sessiz Ev bunlardan bazıları…
En sevdiğin yazarlar?
Okuma alışkanlığım her ne kadar dünya edebiyatıyla başladıysa da tutku haline bu topraklardan çıkmış eserlerden sonra başladı. Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halikarnas Balıkçısı, Orhan Pamuk, Sevgi Pamuk, Salah Birsel, Demir Özlü, Ali Bıçakçı, gibi isimler ufkumu açtılar, açmaya devam ediyorlar.
Bir de yakın dönem öykücüleri var ki yazdıkları her cümleyi keyifle okuyorum. Yalçın Tosun, Melisa Kesmez, Mahir Ünsal Eriş gibi.
Şu anda ne okuyorsun?
Uzunca zamandır aynı anda birkaç kitap okumaya çok çalıştım. Hunter Davies-The Beatles, Hikmet Hükümenoğlu-Körburun, Daniel Defoe-Moll Flanders.
Şu an hayatta olan ve en çok hayranlık duyduğun kişi kim?
Patti Smith. Üniversite yıllarımda müziğe duyduğum heyecanı şekillendiren, üzerine bir de edebiyat ve şiirde bana bambaşka ufuklar açan inanılmaz bir kadın. Eser verdiği her alana duyduğu tutkusu ve üretkenliği beni hep etkiliyor.
Kitap alıntısı yapacak olsan?
“Mutluluğun yalnızlıkla, kesin ve kusursuz bir yalnızlıkla gelmesi tuhaf. İnsan seslerine, insan yüzlerine dayanamıyorum artık. Yakın zamana dek bu yalnızlık perdesini yırtacak kurtarıcı bir okun düşüyle yaşamıştım oysa. Yıllar yılı beklenen, ama çıdamla, umutla, özlemle beklenen parlak bir ışık, bir gün doğumu… Tıpkı koyu kahve gibi yalnızlıkta gitgide dozu arttırılan ve yudum yudum tadına varılan bir alışkanlık haline geliyor zamanla.”
Ali Teoman-Cafe Esperanza
En sevdiğin ressam kimdir?
Caravaggio.
Ne zaman ve nerede en mutluydun?
Uzun bir aradan sonra yeryüzünde en mutlu olduğum şehre, Berlin’e kavuştuğum o seyahat inanılmazdı. Uçaktan indiğim gibi her zaman kaldığım mahallenin parkında çimlere yattığımda hissettiğim özgürlük duygusu, saf mutluluktu.
En sevdiğin çiçek hangisi?
Begonvil. Çünkü Begonvil demek Bodrum demek.