ABBA’nın “Knowing Me, Knowing You” da söylediği “Memories, good days, bad days. They”ll be with me always…” sözleriyle, başlarda kavak yellerinin uçuştuğu, gözlerde ve gönüllerde taht kuran 1970’lerin ikonik aşklara yolculuğa çıktık.
Sonny Bono & Chér
Sonny Bono’nun, Cher’in gözlerinde gördüğü ışıkla, büyük aşk ve ortaklık, evliliğe doğru gitti. Ard arda singlelar, televizyon şovları, konser albümleri o dönemin tüm aşıklarının bir parçası oldu. Reytingler, alt üst edilen müzik listeleriyle bir numaraya oturan ikili, perde arkasında Kendisini küçük hissetmesi ve zincirleme aldatma olayları sebebiyle Cher ilişkilerini 1974’te sonlandırdı. Cher, Sonny’den sonra kariyer yükselişini sürdürürken, Bono düşüşe geçti. 90’lı yıllarda hayatını kaybeden Sonny Bono’nun ardından Cher “Sonny and Me: Cher Remembers” albümünü yaparak büyük aşklarına son defa veda etti.
Jane Birkin & Serge Gainsbourg
Öyle tutkulu bir aşk ki nefesinizi kesen cinsten… Jane ve Serge, rol aldıkları Fransız yapımı “Slogan” filminde tanıştılar. Serge o sıralar Brigitte Bardot ile ayrılığının acısını, karşısında tek kelime Fransızca bilmeden başrol oynayan bu masum İngiliz kızla unuttu. Jane, bu efsanevi aşkın içerisinde bülbül gibi Fransızca konuşmaya ve o dilde şarkılar yazmaya başladı. Serge’in Brigitte Bardot için yazdığı “Je t’aime… Moi Non Plus” şarkısını Jane’le beraber bir kez daha erotizmin doruklarına çıkarak seslendirdiler. Aşklarının izleri Avrupa ülkelerinde yasağa kadar gitti. Cüretkarlıkları, aşkları ve stilleriyle bugün bile ilham kaynağı olan iki aşık, 13 yıllık birliktelikleri boyunca hiç evlenmedi. Ayrıldıktan sonra Serge, Jane için tam 45 şarkı daha yazdı. Jane ise hala daha Serge olmasaydı, bugün bir hiç olacağını söylemeye devam ediyor.
Anjelica Huston & Jack Nicholson
Koç erkeği, Yengeç kadını ve 16 yıl süren fırtınalı bir aşk… Dönemin “It Girl”ü Anjelica, Jack’in o dönem oynadığı bir filmi defalarca izlemeye gider ve o güne dek hiç tanımadığı Jack Nicholson’a aşık olduğunu farkeder. Ortak bir arkadaşları vasıtasıyla, Jack’in evinde verdiği bir partide resmen tanışıp tek gecelik bir ilişki yaşarlar. Ertesi gün başka bir partide Jack’in yanında bir kadın gören Anjelica deliye döner fakat daha sonra öğrenir ki Jack Anjelica’ya aşık olmuştur ve o gece yanındaki kadına, ilk kızının annesine veda etmektedir. Böylece ilişkileri başlar. Anjelica bu ilişki için büyük özveri gösterir, aslında hiç sevmediği şeyleri seviyor gibi yapar, Jack’in çapkınlıklarını mazur görür, kızını sahiplenir, ailesini paylaşır ve 16 yılın sonunda, birlikte oynadıkları “Prizzi’s Honor”ı izlerken Jack’e evlenme teklif ettiğinde “Şaka mı yapıyorsun” cevabıyla karşılaşır. Anjelica Huston anılarını yazdığı kitapta, bu cevaptan sonra üç gün boyunca ağladığını ve üç günün sonunda Jack’in bir başka kadınla evlendiğini Playboy dergisinden öğrendiğini, kıskançlık krizlerine girip Jack’i her yeri morarana kadar dövdüğünü anlatıyor. Yine de ikili arasındaki husumet çok sürmemiş. Neyse ki, sinema dünyasının Oscarlı oyuncuları şimdilerde iki iyi dost.
John Lennon & Yoko Ono
Adam kadını her hücresiyle severse “The Beatles” bile dağılır. Lennon müzik kariyerinin zirvesinde 70’li yıllara yaklaşırken, bir sanat galerisinde kendisinden 7 yaş büyük avant-garde sanatçı Yoko ile tanışır. Yoko’nun eşitlik, dünya barışı konusundaki görüşleri Lennon’a bambaşka kapılar açmaya başlar. Bu aşk efsanevi “The Beatles” grubunun dağılmasına, grubun ve Lennon’ın fanlarının “Yoko” yu hiçbir zaman affetmemesine neden olur. Oysa Lennon’ın sevdiği kadın için yazdığı “Dear Yoko” şarkısını dinleyip de, bu aşkı anlayamamak ne mümkün! Lennon, kadın-erkek eşitliği adına, evlendikten sonra Ono soyadını alır.
Eşiyle birlikte savaş karşıtı protestolarda, dünya barışı konserlerinde boy göstermeye başlarlar. 1975 yılında doğan çocuklarıyla uyuşturucuya, marjinal kimliklere derhal son vererek düzenli ve huzurlu bir hayat sürmeye başlarlar. Aşklarını ebedi kılan son fotoğrafları ise malum. 1980 yılında, Yoko’ya olan nefreti bitmeyen bir hayran tarafından vurularak öldürülen John Lennon’un sesinde bu büyük aşk hala devam etmekte…
Yazar: Zeynep Ilım YILMAZ